JellyPages.com

Pazar, Şubat 10, 2008

Encore/ Tekrar...

''6 Aralık 1997/Madrid-İspanya'' yazıyor fotoğrafın arkasında, bildiğimiz rulo filmli fotoğraf makinesi ile çekilmiş, dönüşte İstanbul'da bir fotoğraf stüdyosunda tab edilip basılmış. Yanımdaki adam o zamanki Akademi İstanbul'un ''İletişim Bölüm Başkanı'' ve benim lise yıllarından mahalle arkadaşım sevgili Nejat Şener oluyor. Ben de o sıralar ülkenin en iyi özel önlisans eğitim kurumu olarak bilinen Akademi İstanbul'un hocalarından biriyim ve bu fotoğraf çekildikten beş-altı yıl sonra okula ve okulun temel felsefesine olanları düşündüğümde rahatlıkla ''tüh, keşke hep o zamanda kalsaydık!'' diyebilirim... Neyse; konumuz bu değil elbette. Bu fotoğraf benim çok sevdiğim ülke İspanya'ya ilk gidişimde çekilmişti, ülke henüz peseta kullanıyordu, euro daha piyasalara avdet etmemişti. Daha sonra defalarca gittim, büyük bir bölümünü karayolu ile katettim, dolaştım gezdim ama o ilk gidişin lezzeti bir başkaydı zannederim. Geçenlerde bir sabah ansızın uykumdan uyandım, uyku sersemi ''ben kimim, neredeyim, burası neresi?'' diye sağıma soluma baktım ve nihayet İspanya'nın başkenti Madrid'de geçen rûyama kaldığım yerden devam edemeyeceğimi anladım. Ama yarım kalmış hiçbirşeyi sevmem huyum kurusun, ''anlaşıldı, benim İspanya'm gelmiş, tercero? Yok, yok galiba quinto, yoksa sexto muydu?'' (*) diye söylenerek yataktan kalktım ve derhal dünya tarihi ile 26 gün sonra gideceğim beş günlük seyahatin hazırlıklarına başladım. Düşündüm de; 10 yıl önce öğle yemeğini bu etcil restoranda yemeyelim diye tepinirken ve mönüyü işaret ederken yakalanmışım objektife, on yıl sonra da İspanya'nın bu meşhur gıda zinciri ''Museo del Jamon/Jambon Müzesi''nin kapısından içeri girmem. Değişen şeyler çok ama değişmeyip yerinde kalan da yok değil yani, bazı konularda hâlâ Nuh derim, peygamber demem. Bildiğim odur ki; ruhum ikidebir sağa sola kaçmaya, firar etmeye başlamıştı zaten ne zamandır, habire onu yakalamakla uğraşacağıma şimdi fanî vücudumu da yanıma alıp, ruhumun peşinden gitme zamanıdır. Bilinmez bu kaçıncıdır, kaçıncı tekrardır, benim ruhumda saymayı arada kasten unutan böyle hınzır bir yan vardır. O halde: Nos veremos (**) Madrid, benim için şimdiden güneşli bahar günleri sipariş et, gelince ararım, haaa, bu arada unutma, beni havaalanından aldır:) (*) Tercero, quinto, sexto: Üçüncü, beşinci, altıncı... (**) Nos veremos: Görüşeceğiz...

1 yorum:

iltiriş dedi ki...

Hayırlı yolculuklar dilerim.