JellyPages.com

Çarşamba, Şubat 20, 2008

Silencioso/ Sessiz...

Ey herşeyin tek ve sonsuz sahibi; yarattığın muhteşem kâinatta bana da bir yer verdiğin ve varlığımın farkında olmamı sağladığın için sana şükürler olsun. Beni bir parçası kıldığın dünyada etrafımı donattığın /ve benim geçmişte egoma yenik düşüp gördüğüm halde farketmediğim/ bütün mucizeler için sana ne kadar teşekkür etsem azdır. Benim ulaşmama izin verdiğin bilgi ve ışıkla artık hepsinin farkındayım, bana görecek göz, dokunacak ten, düşünecek akıl ve sevecek yürek bağışladığın için sana minnettarım. Sonsuzluğun içinde ufacık bir yer kapladığı halde benim için çok büyük olan gezegenimin bir köşesinde şimdi sana yöneliyor ve kendimi kâinatın huzurlu dalgalanışına bırakıyorum, herşeyin olması gerektiği için ve olması gerektiği gibi olduğunu biliyor, içimde biriktirdiğim bütün kin, öfke, nefret ve isyanı senin rüzgârınla dağılmaya terkediyorum. Beni üzdükleri, incittikleri, kırdıkları ve aldattıkları için yakıcı bir öfkeyle hırslandığım her kim ve ne varsa hepsini bağışlıyor ve serbest bırakıyorum. O kişiler ve o şeyler zihnimdeki bütün kötü hatıraları ile birlikte artık benden uzaklaşıyor, onları senin şaşmaz adaletine teslim ederek sırtımdaki yüklerinden kurtuluyorum. Senin iyi ya da kötü, her enerjiye gereken cevabı vereceğinden emin olarak kendimi senin taze nefesinle arıtıyor, bedenimi ve zihnimi bu kutsal nefesle süpürüp temizliyorum. Biliyorum ki; ben seninle BİR ve TEK olduğumda ben izin vermediğim sürece bana hiçbirşey zarar veremez, şimdi senin yüce bütünlüğün içinde uyum ve huzur içinde akıyorum, beni üzen herşeye dışarıdan ve yukarıdan bakıyorum...
Varoluşum süresince karşılaştığım her acı, yenilgi, yanılgı ve keder beni bugünkü ben yaptığı için tamamına şükran borçluyum. Hayatın dikenli yollarında yürümeseydim ve o dikenlere takılıp kanamasaydım eğer, güçlükleri aşmanın ve farkındalığa ulaşmanın ne muazzam bir şey olduğunu belki hiç bilmeyecektim. Benden aldığın ve bana verdiğin herşey için şükürler olsun ey Rab, yaşamış olduğum hiçbirşeyin boşuna ve anlamsız olmadığını şimdi çok daha iyi görüyorum. Maddî ve manevî acılar, yoksunluklar ve zorluklarla olgunlaşan ruhumda senin eşsiz varlığını hissetmekten çok mutluyum. Beni önemsediğini, beni sevdiğini, İYİ olmayı seçmemi istediğini bana yaşattığın herşeyle anlatıyorsun, bunu bilerek güçlüklere sabrediyorum, sabrımı çoğaltıyorsun. Sahip olduğumu sandıklarımı zaman zaman elimden alarak bana kaybetmeyi öğrettin, bunu öğrendiğimde özvarlığımdan başka hiçbirşeye gerçekten sahip olamayacağımı anladım. Hep benimle kalacağını sandığım sevdiklerimi ölümle buluşturdun, vaktimin kısalığını ve misafirliğimin geçiciliğini kavradım. Canım acıdıkça canımın, yitirdikçe vermem gerektiği halde vermediklerimin farkına vardım. Duvarlara çarpa çarpa gaflet uykumdan uyandım. Sımsıkı tutunup bırakamadığım, vazgeçip gözden çıkartamadığım, biriktirip sakladığım, eskidiği halde atamadığım ne çok şey varmış meğer, ben bunları zenginlik sanmışım. Oysa insan küçüldükçe büyür, azaldıkça çoğalır, verdikçe alırmış, ben göz göre göre ne yalanlara inanmışım. Ama artık kâinatın sonsuz dengesi içinde uyumla akmayı reddettikçe başaramayacağımı anladım. Böylece bencilliğimi dürüp büküp katladım, önümdeki yüksek eşikleri bu sayede atladım. Bundan önce, yani henüz uykuda iken baktığım aynalarda sadece kendimi görürdüm, şimdi ise artık seni görebilmenin ilahî sükûnundayım. Biliyorum ki varlığımdasın ve ben de senin varlığındayım. Kendi özüme duyduğum saygı sana duyduğum saygıdır, yarattıklarına duyduğum sevgi aslında bizzat sanadır. Ne yaptıysam kendime yaptım ve biliyorum, bazen yanlış yönlere saptım. Ama şu ana varabilmek için bunu da yapmalıydım. Beni erdirdiğin şimdiki anda ve şuurda, olmama izin verdiğin ben olarak, bilmeme izin verdiğin herşeyle birlikte kendimi onaylıyor ve varlığımı sevgiyle onarıyorum. Kâinatta herşeyin herkese yetecek kadar bol ve bereketli olduğunu bilerek, yokluğa değil çokluğa yönelerek elimdekileri sevgiyle paylaşıyorum. Hakettiğim lütûfları şükran ve saygıyla kabûl ediyor, geldikleri gibi alıp varlığıma katıyorum. Tekâmülümü güçleştiren bütün olumsuz enerjileri ve ruhumu ağırlaştıran engelleri senin ışıklı ırmağına salıyor, hepsini teker teker bırakıyorum. Hafifliyorum, yıkanıyorum. Parçası olduğum bütünün hayrı için dua ediyor, huzur, uyum ve uyanışta ahenkle BİR olmayı diliyorum, aldığın ve verdiğin herşey için sana bütün varlığımla şükrediyorum... Seni seviyorum varlığından varolduğum, seni seviyorum... (Galaksimizdeki gezegenlerin nadir görülen bir hizalanma içinde olacağı ve ayın tutulacağı bu özel gecede dünyamızın farklı köşelerinde bedensel ve ruhsal ibadetleri ile bütünün eşsiz enerjisine katılan herkes ve herşeyi bu dua ile kucaklıyor, dünyaya akan enerjilerle farkındalıkların artacağına içtenlikle inanıyorum. Fotoğrafı ile seslenişimi anlamlandıran sevgili Navanalini'yi de şükranla selâmlıyorum...)
Posted by Picasa

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Değerli dostum bu güzel duayı ve iyi dilekleri olduğu gibi onaylıyor ve bende dilimden düşürmeme kararı alıyorum. Yazıcıdan bir çıktısını aldım ki bu akşam bende ellerimi yaradana kaldırıp bu güzel yazıyı (duayı)dillendirecek hatta gönlümdende evrenin huzuru barışı adına çok şey geçireceğim. Saygı ve bitimsiz sevgiyle

Adsız dedi ki...

Sevgili Handan hanım,bir suredir blogunuzu takip edemiyordum ama bugun beni karsılayan bu duanın aslında tam da icinde oldugum ruh halini yani beni anlattıgını duayı kendime,kendi sesimle duyurarak okudugumda fark ettim. Evet her gecenin bir sabahı,her karanlıgın bir aydınlıgı vardır. Aslolan sukretmeyi bilmektir.Sevgiyle kalın.Gunseli ozbek

Handan Demiralp dedi ki...

Sevgili Hakan kardeşim, dilerim duaların kabûl olsun. Sevgi bizden, daima...
Sevgili Günseli Hanım; duygularınıza ve ruhunuza dokunduğuma sevindim, aslında hepimiz aynı özdeniz, deneylerimiz ve çıkarımlarımız da bu sebeple benzer bana sorarsanız. Paylaşmanın güzelliği ile, selâm ve sevgimle...

Navanalini D D dedi ki...

Yüreğinin seslenişi yüreğimde yankılandı
Bu güzel seslenişin fotografı olmakta ne güzel bu gece
sevgiyle kucaklıyorum
navanalini

Handan Demiralp dedi ki...

Hep ne derim ben sana; ruhundan kâinata yansısın güzellikler... Bu fotoğrafta da kâinata muhteşem bir selâm ve teslimiyet vardı, pencereden görülen karlı manzara, senin beyazlığın... Sağolasın...