JellyPages.com

Pazartesi, Haziran 23, 2014


6. yüzyılın ortalarında Süryanîler tarafından inşa edilen ve asıl adı ‘’Mor Behnam’’ olan ‘’Kırklar Kilisesi’’ne giden yolu işaret eden levha daracık, basamaklı bir sokağa saptırdı bizi. Yokuş yukarı çıkarken taş duvarların ardından süzülen ilahi seslerine bakarak bulduk yolu, küçük bir kapıdan geçerek avluya girdik, şimdi artık zamanın başka bir yerinde, ‘’Kırklar Kilisesi’’ndeydik…
Pers-Sasani İmparatorluğu sınırları içinde yer alan Asur vilayetinin emiri Senharib’in, çocukları Behnam ve Saro’yu Hristiyanlığı benimseyip kabûl etmeleri üzerine öldürmesi bu kilisenin inşasına vesile olmuş. ‘’Mor Behnam’’ olarak bilinen adı, 12. yüzyılda ek bir isim alarak ‘’Kırklar Kilisesi’’ diye de anılmaya başlanmış. 3. yüzyılın ortalarında Kapadokya’da, Hristiyanlığı kabûl eden kırk kişi Roma imparatoru Dokiyos tarafından Sivas’a sürülüp orada bir buz göletine atılarak öldürülmüş, inançları uğruna ölen bu kırk şehidin kutsal hatırasını yaşatmak için halk kiliseye ‘’Kırklar Kilisesi’’ adını da eklemiş. Mardin ve çevresinde, özellikle manastır ve kilise isimlerinin başında yer alan ‘’mor’’ kelimesi bildiğimiz renk nitelemesi değil (Mor Mihael, Mor Behnam vb.), Süryanî dilinde ‘’sayın, aziz, kutsal’’ anlamını karşılıyor.
Yapılışından bu yana hep ‘’metropolitlik’’ merkezi olmuş bu kilise. Ayrıca ‘’patriklik’’ merkezinin 639 yıl süre ile Deyrülzaferan Manastırı oluşu, halk ilişkilerinin de ‘’Kırklar Kilisesi’’nden yürütülmesi burayı dinî açıdan daha önemli kılıyor. Bir başka önemli yanı da sadece ibadet yeri olarak değil, 1799-1928 yılları arasında ‘’rüştiye okulu’’ olarak hizmet vermesi, anılan süre zarfında dinî ilimler yanında başka ilmî eğitimler de vermiş olması. Hâlâ ibadete ve ziyarete açık, biz kapıdan girdiğimizde de Cumartesi ayini bitmek üzereydi…

Hiç yorum yok: