JellyPages.com

Cumartesi, Eylül 28, 2013

Nariz/ Burun...



Bir süredir sorun çıkarıyordu, ben fazla aldırış etmiyordum, pek iyi değildir aramız seneler önceki başarısız ilk ameliyattan bu yana. Ama; giderek zorlaştı vaziyet, geceleri boğulma hissi ile uyanmaya, sabahları sesimi tanıyamamaya, yayınlarda tıkanmaya başlayınca işin ciddîye bindiğini anladım! Artık ''okyanus suyu'' diye bilinen Sterimar, Rhinomer gibi rahatlatıcı spreyler de işe yaramaz olunca tıpış tıpış İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ünitesi'nin yolunu tuttum tabii! Önce Doç.Dr.Sn. Yahya Güldiken'in tetkiki, yapılan rhinoskopi ve durumun iç açıcı olmadığı gerçeği. Ardından Sn.Güldiken'in telefonu ile aynı bölümden Doç.Dr.Sn. İsmet Aslan'a yönlendiriliş, muayene, paranasal sinüs tomografisi talebi. Çekildi derhâl, o-hooo, ben nefes aldığımı sanıyormuşum meğer! Ve bugünkü görüşmenin neticesi: arka arkaya yapılan ameliyatlar sonucunda burunda bazı şekil bozuklukları var, doku yıkımı olmaması mucize gibi ama kıkırdak hasarlı, burnu toparlamaya ve nefes kanalını açmaya yetecek kadar yok, kaburga ya da kulak bölgesinden ek kıkırdak alınarak burun desteklenecek, yükseltilerek hava kanalı açılacak, genel anestezili ve oldukça ciddî bir ameliyat yapılacak, bir gece hastanede yatılacak! Hmmm, bu kadarını doğrusu ben de beklemiyordum. Kısaca düşünüp doktorumdan da empati yapmasını rica ettim, benim yerimde, yaşımda ve mesleğimde olsaydı girer miydi bu işe?

''Kesinlikle'' dedi, ''işiniz bir tarafa, daha gençsiniz, nefes almanız gereken yıllar var önünüzde...'' Kaçarı kalmadı, olacağız ameliyatı. Muhtemelen bayramdan sonra, kaburgamdan ya da kulağımdan yeni bir burun çıkarmak üzere masaya yatacağım, üç hafta kadar sonra da inşallah normal nefes almak nasılmış, yeniden hatırlayacağım.


Gogol'ün ''Burun'' adlı eserini yeniden okumak gerek, hâttâ Cyrano de Bergerac'ı, Patrick Süskind'in ''Koku''sunu da! ''Korku Burnu'' yeniden izlenebilir, sıkı filmdi zaten! Burnunuzun kıymetini bilin, ona birşey olunca hatırlamayın varlığını, iyi geçinmeye çalışın zira intikamı acı oluyor sonradan!...

(Sevgili doktorum benim burun mes'elemle meşgûlken ben de fırsattan istifâde çektim fotoğrafları. Bu arada; İsmet Bey'in çalışma masası yanındaki ışıklı panoda görünen benim tomografilerim. İnsan bu sayfaları eline alınca bir tuhaf oluyor doğrusu, ''kafam ne kocamanmış yâhû''dan başlayıp deriden etten sıyrılmış, kurukafa haline bakarak W.Shakespeare'in meşhur ''Hamlet''inden pasajlar okurken yakalayabiliyor kişi kendisini... Oysa sevgili doktorum şöyle bir bakıp ''hmmm'' diyerek asıl konuya girdi, çünkü bu onun ''ne kadar başarıyla yapageldiği dillere destan olmuş'' işi, elbette baktığı açıdan görecek baktığını kişi... Ben ''olmak ya da olmamak'' kısmında gezinirken İsmet Bey çoktan koymuştu teşhisi:))

3 yorum:

Aslı Altan Altundal dedi ki...

Allah sağlık versin, dualarım seninle...

birisinin yeri dedi ki...

handan hanım. çok büyük geçmiş olsun. çok kısa cafelerde vakit buldukça internete girebiliyorum. keşke pc' mi aldığım yerle kavga etmeseydim de onlar da geciktirmeseydi tamir işini. pek tabii ki yeni yılda sağlığınıza yeniden kavuşunuz. mutlu olunuz.

Füruzan Yılmaz dedi ki...

Sevgili Handan DEMİRALP,
Çok çok geçmiş olsun..Umarım biran önce sağlığınıza kavuşursunuz.
Mutlu,sağlıklı,barış ve huzur dolu bir yıl dileğiyle...
Füruzan YILMAZ